İsa'nın doğum günü konusunda Hristiyanlar bile emin değildir. Batı Hristiyanları -yani Katolikler- İsa'nın doğum gününü 25 Aralık, Doğu Hristiyanları ise 6 Ocak olarak kabul ederler. Ancak birliktelik oluşsun diye kutlamayı 31 Aralık’ta yaparlar.
Meseleyi Kuranı Kerim'e göre değerlendirdiğimizde ise bunların gerçekle bir alakasının olmadığı ortaya çıkar. Kuran, bize İsa'nın doğum zamanı ile ilgili önemli bir ipucu vermektedir:
“Aşağısından biri ona şöyle seslendi: “Tasalanma! Rabbin senin altında bir su kaynağı yaratmıştır.
(Şu) hurma ağacını da kendine doğru silkele ki, üzerine taze, olgun hurma dökülsün.
Ye iç, gözün aydın olsun! İnsanlardan birini görürsen de ki: Ben, çok esirgeyici olan Allah’a adakta bulundum; artık bugün hiçbir insanla konuşmayacağım.” (Meryem 24-26)
Ayetlerde de görüldüğü gibi Kuran, İsa'nın doğum tarihi olarak 1 Ocak tarihinin doğru olmadığını Meryem'in doğum anını anlatarak, mealen: "dalı silkele ki taze olgunlaşmış hurmalar dökülsün" ibaresi ile ifade eder. İsa nebinin hurmaların olgunlaşma mevsiminde (Ağustos-Eylül ayı) doğduğunu -yani kışın doğmadığını- anlatır.
Mekke'nin Fethi 1 Ocak Değildir
Aynı yanlışlık Mekke'nin fethi için de söz konusudur. Mekke’nin fetih tarihi 1 Ocak değil, 11 Ocak 630’dur.
Ne dört halife döneminde ne de daha sonraki dönemlerde Mekke'nin fethi diye bir gün kutlanmıştır. Bizlere en güzel örnek model olarak sunulan Allah'ın Resulü de ümmetine bu günün kutlanmasını tavsiye etmemiştir. Bu durumda Mekke'nin fethini İslami gerekçelerle kutlayanlar dinde olmayan bir bidat ortaya koymuş oluyorlar, ki bunun İslam'daki karşılığı sapıklık ve dalalettir. Yani Mekke'nin fethini kutlayanlar sevap yerine günah kazanmış oluyorlar. Bu günü yanlış zamanda kutlamak ve insanları yanlış bilgilendirmek, hem ahlaki değildir, hem de günahtır.
Mekke'nin fethi neden Ramazan ayında kutlanmaz da inadına 31 Aralık'ta kutlanır?
Mekke, hicretin 8. yılında Hicri 20 Ramazan / Miladi 11 Ocak 630 yılında Mute seferinden sonra Ramazan ayı içinde Cuma günü fethedilmişti.
Mekke'nin fethinin tarihi, Hicri takvim Miladi'ye göre sürekli olarak kaydığı için (yılda 10 gün), 36 yılda 2 yıl yılbaşına yakın tarihlere denk gelmesi mümkün olan, ancak sürekli yılbaşına denk gelmesi imkansız olan bir tarihtir.
Peki dayanak kabul edilen tarihler aynı olmamasına rağmen nasıl oluyor da, Mekke’nin fethi ile yılbaşı aynı gün kutlanıyor? İnsanımızın o gece yılbaşını kutlamaması için oluşturulmuş bir alternatif programdır bu. Bir şeyin aslını değil de alternatifini ortaya koymak, başkalarının peşinden sürüklenmek ve aşağılık kompleksinden başka bir şey değildir.
Mekke'nin Fethi ile Putları Kıran Peygamber!
Mekke'nin fethini 1 Ocak'ta kutlayan tek ülke Türkiye'dir. Peki bu gelenek nasıl başladı?
Mekke’nin fethi kutlamaları ilk olarak Milli Görüşçülerin lideri Necmettin Erbakan’ın talimatıyla 1991 yılında yapıldı. Kutlamaları Milli Görüş’ün gençlik yapılanması olan Milli Gençlik Vakfı (MGV) organize etti. O günün MGV başkanı Nevzat Laleli:
"Yılbaşı aslında Hz. İsa'nın doğum günün ifade ediyor ama bir peygamberin doğum günü peygambere yakışır şekilde kutlanmıyor. Bu konu hakkında ne yaparız diye düşünürken konuyu Erbakan Hoca'ya ilettik. Erbakan Hoca, o tarihte yılbaşı ile Mekke'nin fethinin aynı döneme denk geldiğini hatırlatarak bu şekilde bir alternatif kutlama yapabileceğimizi söyledi. Kutlamalar aslında böyle başladı. Ancak Hicri Takvim her yıl on gün geri geldiği için bir daha Mekke'nin fethi yılbaşına denk gelmedi ancak her yıl Mekke'nin fethi kutlamaları devam etti."
Haydi diyelim 1991 yılında Mekke’nin fethi ile yılbaşı aynı zamana denk geliyordu ve kutlamalar yapıldı; bir daha denk gelmesi için 36 yıl zaman geçmesi gerekmez mi?
Haydi diyelim Mekke'nin fethini kutluyorsunuz.. Peki bu durumda Mekke'yi fetheden Allah Resulü'nü örnek almanız gerekmez mi?
Allah resulü Mekke'yi fethedince Kabe'nin içinde 360 putu kırdı; peki sizler Mekke'nin fethi gününde kalbinizde yaşattığınız lider, abi, üstad ve şeyh putlarını kırıp onlardan kurtuldunuz mu?
Allah resulü 360 putu kırdı; peki sizler peygamberin baltasını alıp demokrasi putunu kırıp demokrasiden vazgeçtiniz mi?
Allah resulü, Mekke'nin fethinde Bilal'e ezan okutarak köle ile efendinin eşit olduğunu, köle olsa bile hak sözü söylüyorsa dinlemek gerektiğini zihinlere kazımıştı. Peki sizler abinizle, liderinizle ve şeyhinizle eşit misiniz? Abinizin, üstadınızın, şeyhinizin ve liderinizin yanında hak sözü çekinmeden söyleyebiliyor musunuz?
Mekke'nin fethi ile putçuluk son buldu. Peki sizler parti putuna, cemaat putuna, tarikat putuna ve makam putuna son verdiniz mi?
İçiniz put dolu iken değil Mekke'yi, dünyayı fethetseniz bile zerre önemi yoktur...
Nureddin ÖZDEMİR
Ayrıca, "Peygamberleri Yarıştırarak Yahudi ve Hristiyanlara Benzemeyin" yazımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.