Kuranı Kerim'deki Mucize: Yasin Suresi 70. Ayet

kurani-kerimdeki-mucize-yasin-suresi-70-ayet-akide-org


Yüce Allah'ın kullarına en büyük lütuflarından biri olan Kuran'ı mezarlık kitabı haline dönüştüren zihniyete yaptıklarının yanlış olduğunu gösteren en önemli delil Yasin Suresi 70. ayette bulunmaktadır. Yüce Allah bu ayette Kuran'ın iniş sebeplerinden birisinin, "diri" olanın uyarılması olduğunu belirtmektedir. Bu ifadenin ölüler için en çok okunan sure olan Yasin Suresi'nde bulunması da dikkat etmemiz gereken mucizevi bir durumdur... Rabbimiz; bize Kuran'ı göndermiş ki onu anlayarak okuyalım, hayatımızı ondaki bilgilere göre şekillendirelim, içeriğinde bulunan lütufları özümseyelim ve daha nice faydalarından yararlanalım... Ama bazılarımız bütün bunları bir kenara bırakıp, ne anlama geldiğini hiç bilmeden Kuran'ı tekrar tekrar okuyarak bir ömür geçirmektedirler. İnsan hiç merak etmez mi? Bu kadar çok okuduğum, beni yaratan Yüce Rabbimin indirdiği bu kitapta ne yazar, bu okuduklarım ne gibi bir mana içerir? Hayret edilecek derecede vahim bir durumdur!

Ölüye Kuran Okumak Alimler Arasında İhtilaflıdır Diyenler  


Rabbimiz çok açık bir şekilde mealen "(Kur'an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve kafirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir)" (Yasin 70) buyurmuşken, "Ölüye Kuran okumak alimler arasında ihtilaflıdır" diyenleri ihtilafları ile başbaşa bırakıyoruz...

Kuran'dan namaz kılmayı emreden ayetleri ölüye ve diriye okumak değil, ayetteki bu emre uyarak namaz kılmak sevaptır.

Kuran'dan Firavun ile ilgili ayetleri ölüye ve diriye okumak değil, o ayetlerde bahsedilen Firavun gibi tuğyana sapmamak ve ilahlık ve rablik taslamadan Allah'a boyun eğmek sevaptır. Ölen bir insan Firavunluk yapamayacağına göre Firavun ile ilgili ayetleri ona okumanın ne faydası vardır?

Kuran'dan tağutlar ile ilgili ayetleri ölüye ve diriye okumak değil, o ayetlerde bahsedilen tağutlardan kaçınmak sevaptır.

Rabbimiz hiçbir ayetinde okunan Kuran'ın sevabının ölüye ulaşacağından bahsetmez. Borçların yazılması ile ilgili ayet sevap kazanmak için değil, borç alıp verirken ayete göre hareket etmek için okunur. Eğer ayete uyulursa sevap kazanılır. Mesela, borç alıp vermekle ilgili ya da kadınların özel hallerinden bahseden ayetleri ölüye okumanın ne faydası olacaktır? Peygamberimiz ömrü boyunca bir defa bile olsa, Kuran okuyup hasıl olan sevabı kendinden önce yaşamış peygamberlerin ruhuna hediye etmiş midir?

Kuran'da geçen “namaz kıl, zekat ver, tebliğ et, zinadan kaçın, infak et, zalimlere meyletme, tağutları reddet, Ramazan ayında oruç tut ve hacca git” gibi anlamlara sahip ifadeleri Türkçe olarak bir ölüye söylesek, bizi deli diye kovup akıl hastanesine yatırırlar... Ancak bunları ölüye Arapça okuyunca sevap...

Siz Alimlerden İyi mi Biliyorsunuz?


"Ölüye Kuran okunmaz" dediğimizde "Falan mezhebe göre ölüye Kuran okunur, siz o alimlerden daha mı iyi biliyorsunuz?" diyorlar... Peki "Ölüye Kuran okunur" diyenin ismi ve dayandığı deliller nedir" dediğimizde cevap yok... Bugün bize böyle itiraz edenlerin torunları da bundan 100 yıl sonra Kuran'dan konuşan müslümanlara Cübbeli, Mahput ve M.İfsatoğlu'nun eserlerini delil getirip "bak falan alimler böyle diyor" diye itiraz edeceklerdir...

Peki kim bu ehli sünnet? Dinin sahipleri mi? Hanifi mezhebinin görüşleri ve Şafi mezhebinin görüşleri sadece Ebu Hanife ve Şafi'nin ağzından çıkan görüşler mi? Elbette ki hayır. Birçok görüş, o kişilere ait olmamasına rağmen onlara mal edilmiş ve kabul görmüştür. O gün yaşayan birçok kimsenin görüşleri de ehli sünnete mal edilmiş ve daha sonra gelenler de o görüşleri sorgulamadan kabul etmişlerdir.

Peki bu kişilerin alim dediklerine vahiy mi gelmiş de “okunan Kuran'ın sevabı ölülere ulaşır” demişler? Bunu hangi ayete dayanarak demişler? Ya da o alimler gerçekten böyle demişler mi; yoksa o alimler adına mı bunlar söylenmiş? Ehli sünnet dediğiniz alimlerin görüşlerinin onlara ait olup olmadığından ne kadar eminsiniz?

Kimdir ehli sünnet alimleri? Kim, neye göre karar verdi? İslam'da ehli sünnet,ehli farz, ehli şia alimleri şeklinde alimler sınıfı mı var?

Bu ayrımı neye göre yapıyorsunuz?

Nureddin ÖZDEMİR


Ayrıca, "Kabir Sorgusu Tiyatrosu, Kopyacı İmamlar ve Telkin" yazımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
İslâm Akîdesi

Akîde.org ekibi olarak yazılarımız ile; mezhepçiliğin, kör taassubun, uydurma hadislerin ve tam ters istikâmetteki hadis inkarcılarının gürültüleri arasında gerçek İslâm'ı arayanlara ulaşmayı amaçladık. Dinde tek kaynağımız Kur'ân-ı Kerim, örneğimiz ise Hz. Muhammed'dir...

Daha yeni Daha eski