Kuranı Kerim’de ima yoluyla da olsa geçmeyen, yarın ne olacağını bilmeyen bir peygamber adına rakibini susturmak ve karşı tarafın batılda, kendilerinin ise hak yolda olduğunu ispatlamak için peygamber adına uydurulmuş hadislerdir bunlar.
Sunniler Şiiler’e karşı, Şiiler de Sunniler’e karşı bu tür hadisler uydurmuşlardır.
Yanındaki münafıkları ve Uhud'da yenileceğini bilemeyen, Mescidi Dırar’ı yapan münafıkların niyetini anlayamayan peygamberin, kendinden yüzyıllar sonra olacak bir olayı sayı, yer ve kılık kıyafet olarak bildirmesi Kuran’daki peygamberin misyonuna aykırıdır.
Deccal İran’dan ( İsfahan’dan Çıkar), Şiiler Deccal’in Ordusuna Katılır!
İran Yahudileri Ve Şiiler...
(Mevsuatus Sunne, El-kütübs-Sitte ve Şüruhuha 22, Müsnedu, Ahmed B. Hanbel 3-4, Tunus: Daru Sahnun, 1992. 22.c., sf.224)
(Sahih-i Müslim, cilt:8, Sf: 500)
(Ebu Bekir Abdürrazzak b. Hemmam, Abdürrazzak es Sanani , El Musannef, XI, sf. 393)
Ünlü İslam alimi Süyuti Hazretleri, yuvarlak taylasan yahudi kıyafeti olsa bile Resuli Ekrem’in de daha farklı tipte taylasan giydiğini ifade etmiştir. Görüşünü ispat etmek için de El-Ehadisü’l-hisan fi fazli’t-taylasan adlı bir risale yazmıştır.
Taylas: Şu an Şiiler’in başlarına taktıkları sarık ve cübbenin adıdır!
Deccal İran’dan ( İsfahan’dan Çıkar), Şiiler Deccal’in Ordusuna Katılır!
İran İsfahan Yahudileri ve Şiiler’in Deccal Ordusuna Katılması
İran Yahudileri Ve Şiiler...
1. Resulullah (s.a.v) buyurdu: Deccal Ispahan (isfahan) yahudilerden çıkacaktır. Onunla beraber başlarında sarıklı 70 bin Yahudi (Şii) vardır. Orada bulunan Yahudiler Mehdi'yi bekleyeceklerini söyleyecekler, Mehdi diye Deccal'in ordusuna katılacaklardır.
(Mevsuatus Sunne, El-kütübs-Sitte ve Şüruhuha 22, Müsnedu, Ahmed B. Hanbel 3-4, Tunus: Daru Sahnun, 1992. 22.c., sf.224)
2. Yine Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İsfahan yahudilerinden (Şii) taylasanlı (Başa ve boyna sarılan şal, başa sarılan sarığın omuzlar üzerine salıverilen ucu) yetmiş bin kişi Deccal’in ardından gider.”
(Sahih-i Müslim, cilt:8, Sf: 500)
3. Resulullah (sav): Ümmetimden başları sarıklı 70 bin kişi Deccal’e tabi olacaktır.
(Ebu Bekir Abdürrazzak b. Hemmam, Abdürrazzak es Sanani , El Musannef, XI, sf. 393)
Ünlü İslam alimi Süyuti Hazretleri, yuvarlak taylasan yahudi kıyafeti olsa bile Resuli Ekrem’in de daha farklı tipte taylasan giydiğini ifade etmiştir. Görüşünü ispat etmek için de El-Ehadisü’l-hisan fi fazli’t-taylasan adlı bir risale yazmıştır.
Taylas: Şu an Şiiler’in başlarına taktıkları sarık ve cübbenin adıdır!
"Boşuna Beklemeyin Mehdi Gelmeyecek!" başlıklı yazımızda da bahsettiğimiz gibi:
İman ve küfür ile ilgili konular Allah'ın Kitab’ında açık açık beyan buyurulmaktadır. Peygamberler de Allah'ın Kitab’ında açık açık beyan buyurulan bu gibi gerçekleri, peygamberlik misyonlarının asıl vazifesi bilerek, hiçbir kuşkuya mahal bırakmayacak yöntemlerle insanlara ulaştırmışlardır. Eğer bu mesele bu derece önemli olsaydı, Kuran'da tüm açıklığıyla zikredilirdi. Hz. Peygamber de bu hususu iki-üç kişiye açıklamakla kalmaz, ümmetin tamamına ulaştırmak için açık bir gayret sarfederdi. Tevhid ve ahiret inancının tebliğinde gösterdiği çabayı bu meselenin tebliğinde de gösterirdi. Gerçekte dini ilimlerde birazcık bilgisi ve basireti olan bir kimsenin, dinde bu derece öneme sahip bir meselenin sadece ahad haberlere bırakılabileceğine bir an olsun inanması mümkün değildir.
Mehdi ve Deccal ile ilgili rivayetlere inanan kişiler, o hadisin herhangi bir hadis kitabında zikredilmiş olmasını yeterli sanıyorlar. Mesela Mehdi ile ilgili hadiste "Siyah Bayraklılar’ın zikri geçmektedir ve tarih bize siyah bayrakların Abbasilerin sembolü olduğunu göstermektedir." Yine tarih bize bu gibi hadisleri gündeme getirmenin Abbasi halifesi Mehdi'nin "Mehdi Mevud" olduğunu ispatlama gayretlerinden kaynaklandığını öğretiyor.
Şiilik dininin batıl, Sunnilik dininin hak olduğunu ispatlamak, İran'a olan kin ve nefretlerine sözde haklı gerekçeler bulmak için peygamber adına söylenmiş bu tür hadislere can simidi gibi yapışanlar ancak Sunniliği din edinmiş zavallıları inandırabilirler. İran hakkında konuşacaksanız Kuran’a uyup uymadıklarına göre değerlendirin.
Bazı Sunniler de M.Kamal'a Deccal diyorlar.
İman ve küfür ile ilgili konular Allah'ın Kitab’ında açık açık beyan buyurulmaktadır. Peygamberler de Allah'ın Kitab’ında açık açık beyan buyurulan bu gibi gerçekleri, peygamberlik misyonlarının asıl vazifesi bilerek, hiçbir kuşkuya mahal bırakmayacak yöntemlerle insanlara ulaştırmışlardır. Eğer bu mesele bu derece önemli olsaydı, Kuran'da tüm açıklığıyla zikredilirdi. Hz. Peygamber de bu hususu iki-üç kişiye açıklamakla kalmaz, ümmetin tamamına ulaştırmak için açık bir gayret sarfederdi. Tevhid ve ahiret inancının tebliğinde gösterdiği çabayı bu meselenin tebliğinde de gösterirdi. Gerçekte dini ilimlerde birazcık bilgisi ve basireti olan bir kimsenin, dinde bu derece öneme sahip bir meselenin sadece ahad haberlere bırakılabileceğine bir an olsun inanması mümkün değildir.
Mehdi ile İlgili Bir Rivayet
"Horasan yönünden gelen siyah bayraklar gördüğünüz zaman onlara doğru koşun; zira onların içinde Allah'ın halifesi el-Mehdi vardır."
Mehdi ve Deccal ile ilgili rivayetlere inanan kişiler, o hadisin herhangi bir hadis kitabında zikredilmiş olmasını yeterli sanıyorlar. Mesela Mehdi ile ilgili hadiste "Siyah Bayraklılar’ın zikri geçmektedir ve tarih bize siyah bayrakların Abbasilerin sembolü olduğunu göstermektedir." Yine tarih bize bu gibi hadisleri gündeme getirmenin Abbasi halifesi Mehdi'nin "Mehdi Mevud" olduğunu ispatlama gayretlerinden kaynaklandığını öğretiyor.
Şiilik dininin batıl, Sunnilik dininin hak olduğunu ispatlamak, İran'a olan kin ve nefretlerine sözde haklı gerekçeler bulmak için peygamber adına söylenmiş bu tür hadislere can simidi gibi yapışanlar ancak Sunniliği din edinmiş zavallıları inandırabilirler. İran hakkında konuşacaksanız Kuran’a uyup uymadıklarına göre değerlendirin.
Bazı Sunniler de M.Kamal'a Deccal diyorlar.
Nureddin ÖZDEMİR
