Allahü Teala, yine hadis-i kudsilerde buyuruyor ki: "Ya Adem, Muhammed aleyhisselamın ismiyle her ne isteseydin, kabul ederdim. O olmasaydı, seni yaratmazdım." (Hakim)
"Ey Resulüm, İbrahim’i halil [dost], seni de habib [sevgili] edindim. Senden daha sevgili hiçbir şey yaratmadım. Senin, benim indimdeki yüksek derecenin bilinmesi için, dünyayı ve dünya ehlini yarattım. Sen olmasaydın, kainatı yaratmazdım." (Mevahibi ledünniyye)
Hadisi şeriflerde de buyuruluyor ki:
Adem aleyhisselam cennetten çıkarılınca, “Ya Rabbi, Muhammed aleyhisselamın hürmetine beni affet” diye dua etti. Allahü teala ise, (ne cevap vereceğini bildiği halde, cevabını diğer insanların duyması için) “Ya Adem, onu henüz yaratmadım. Nereden bildin?” buyurdu. Adem aleyhisselam da, “Arşta, La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah yazılı olduğunu gördüm. Anladım ki, şerefli isminin yanına, ancak en çok sevdiğinin, en şerefli olanın ismini layık görürsün” dedi. Allahü Teala buyurdu ki: “ Ya Adem, doğru söyledin. O, bana insanların en sevgilisidir. Onun hürmetine dua ettiğin için seni affettim. Eğer Muhammed aleyhisselam olmasaydı, seni yaratmazdım.” (Taberani)
“Resulüm, eğer sen olmasaydın bu cihanı halk etmezdim”
Ancak muhaddisler bu hadisin uydurma olduğunda ittifak halindedirler.
Acluni ise Sağani'nin bu hadis için mevzu (uydurma)dır dediğini belirtmiş ve her ne kadar HADİS DEĞİL ise de mana bakımından sahih olduğunu ifade etmiştir. Hem uydurma olduğunu söylüyor hem de mana olarak sahihtir diyerek kendi kendisi ile çelişki içine giriyor... Bunun mana bakımından da sahih olmadığı hem Kuran ayetleriyle hem de peygamberimizin diğer sahih olan hadisleriyle ortadadır.
Aliyyulkari Mevduatul Kübra isimli eserinde, Sağani MevduatuSağani isimli eserinde, Şevkani el Feavid isimli eserinde, İbnul Kayyim el Cevzi Mevduat isimli eserinde 1/128-289 ve et-Tenzih 1/324, el Muntaka s.914 eserlerinde, Aliyyulkari M.kübra h.385 s.288 isimli eserinde bu hadisin uydurma olduğunu söylemişlerdir.
Şeyh Nasiruddin Elbani bu uydurma hadis hakkında, Silsiletul Ehadisi’Daife isimli eserinde değerlendirdiği bu söz hakkında şunları söylemektedir:
“Bu konu ile ilgilenen hiçbir ilim adamı ne bunun rivayet ne de mana bakımından sahih olduğuna dair herhangi bir açıklama getirememişlerdir. Ben bunun uydurma ve zayıf hadis olduğu noktasında hiç tereddüt etmiş değilim. Bu uydurma hadisi Deylemi’den başka rivayet eden hiçbir kimse yoktur. İşte Deylemi’nin tek olarak hem de senetsiz olarak rivayet ettiği bu hadis zayıf bir hadistir” diyerek son noktayı koymuştur.
İbnul Cevzi de bu uydurma hadis hakkındaki hükmünü (el Mevduat 1/288-290) “Bu hadis mevzudur, uydurmadır” diyerek ortaya koymuştur.
Nitekim Suyuti de el Leali isimli eserinde bunun uydurma olduğunu zikretmiştir.
Aslında yukarıda ismini verdiğimiz kişiler ve eserlerden delil getirmeye gerek yoktur. Ancak alimleri rab edinmiş olanlar için onlardan delil getirdik. O alimler bunun sahih olduğunu söyleseler bile bu sözün açık naslara aykırı olduğu ortadadır.
Herhangi bir konuyu alimlerin onayından geçmeden kabul etmeyenler için Allah'ın ayetleri ikinci plandadır. Yukarıdaki sözün uydurma olduğu peygamberimizin sözleriyle de açıklığa kavuşmaktadır.
Enbiya Suresi 107. Ayetteki İfade
"Biz seni alemler için yalnızca bir rahmet olarak gönderdik." (Enbiya 107)
Ayette ifade edilen, kainatın peygamberden dolayı yaratıldığı değildir. Allah'ın kainatı peygamber için yaratması başka, onu insanlara ve cinlere peygamber olarak göndermesi başkadır. Bu ayet yukarıdaki uydurma hadisin yanlışlığını ortaya koymaktadır.
"De ki: "Ben ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim. Bana yalnızca, sizin ilahınızın bir tek ilah olduğu vahyolunur. Öyleyse O'na yönelin ve O'ndan mağfiret dileyin. Vay haline o müşriklerin." (Fussilet 6)
Allah Resulü kendi ümmetini uyararak “Hristiyanların Meryem oğlu Mesih’i aşırı yücelttikleri gibi siz de beni yüceltmeyin. Ben sadece ve sadece bir kulum. O halde bana Allah’ın kulu ve elçisi deyin” (Buhari, Enbiya 3/1271)
“Vallahi beni Allah’ın beni yerleştirdiği konumdan daha fazla yüceltmeye kalkmanız hoşuma gitmez” (İbni Hanbel 3/153)
Allah’ın resulü kendisine “Ey yeryüzünün halifesi” diyen birine “O dediğin İbrahimdir”demiştir.
Bir Yahudi ile bir Müslüman konuşurken Müslüman olan “İnsanlık içerisinde en üstünü Muhammeddir.” dedi. Yahudi de “Hayır insanlık içerisinde Musa üstündür” dedi. Bunun üzerine Müslüman Yahudi’ye bir tokat attı. Yahudi durumu peygambere bildirdi.
Peygamber: ”Beni Musa’dan üstün tutmayın” buyurmuştur.
”Kimseye ben Yunus’tan daha hayırlıyım demek yaraşmaz” İnsanlardan en muttaki olan kimdir diye sorulduğunda o: ”Yusuf Allah’ın dostunun oğlu, Allah’ın peygamberinin oğlu, Allah’ın peygamberidir” diye cevap vermiştir.
Nureddin ÖZDEMİR
Ayrıca, "Zinanın Kuran'a Göre Cezası ve Recm Meselesi" yazımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.