Peygamber adına uydurulmuş her söze, her yalana hadis diye sahip çıkanlar Kuran'ın önünde gürültü koparan cahillerdir. Bu cahillere, bu gafillere göre güya peygamberimiz şöyle buyurmuşmuş:
"Bana Kuran ve onunla beraber onun gibisi verildi. Yakında karnı tok, koltuğuna yaslanmış birisi, 'Size bu Kuran yeter; onda neyi helal bulursanız, onu helal kabul ediniz; onda neyi haram bulursanız, onu da haram biliniz' diyecek. Şunu iyi biliniz ki, Resulullah'ın haram kıldığı da ALLAH'ın haram kıldığı gibidir..." Hadisi Şerif (Ebû Davûd)
Buna hadis diyen cahillere soruyoruz. Peygambere Kuran gibisi verildi ise bu verilenler hangi kitaptadır ve o kitabın adı nedir?
Eğer peygambere Kuran gibisi verildi ise bunların Kuran gibi yazıya dökülmesi ve Allah tarafından bizzat korunması gerekmez miydi?
Peygamber vahiy katiplerine Kuran'ı yazdırdığı gibi Kuran gibi verilen şeyleri de yazdırması gerekmez miydi? Çünkü Allah tarafından peygambere verilen misli de vahiydir. Peygamberin vahyin bir kısmını iner inmez yazıya döktürürken diğerini de yazıya döktürmesi gerekmez miydi? Eğer bir kısmını yazdırıp diğerini yazdırmamışsa bu durumda peygamberlik görevini eksik yapmış olur, ki haşa bu iddia küfürdür.
Peygamber adına yalan uyduranlar
Kuranı Kerim ayetleri uydurma, zayıf, mütevatir diye tasnife tabi tutulmaz. Peygambere Kuran'ın beraberinde, onun misli olarak verilen eğer ki hadisler ise, bu durumda hadisleri zayıf, uydurma, mütevatir diye tasnife tabi tutmak küfürdür, tasnif edenler de kafir olur. Bu ahmaklar bu tür uydurmalarla bütün mühaddisleri kafir ilan ediyorlar ama bunu idrak edecek beyinleri yoktur. Çünkü birinin zayıf dediği hadise diğerleri sahih demektedir.
Peygamberin kendisine verilen Kuran misli olan şeyi kişilerin insafına terk etmesi düşünülebilir mi?
Rabbimiz olan Allah mealen "Bu kitabı sana indirmemiz yetmiyor mu" dediği halde neden peygambere Kuran gibisini verme gereği duysun? Eğer peygambere Kuran gibisi verildi ise bu durumda ayette "Sana bu kitabı (Kuranı) indirdiğimiz gibi mislini de verdim" diyerek bu açıkça belirtilmez miydi?
Peygamber Kuran'da geçtiği gibi "Ben bana vahyedilene uyarım" demiştir. Peygambere Kuran gibisi verildi ise bu durumda "Bana vahyedilen bu Kuran ve bir de Kuran'da olmayan ancak onun misli olana uyarım" demesi gerekmez miydi?"
Rabbimiz olan Allah mealen "Bu kitaptan sorguya çekileceksiniz" buyurmuştur. Eğer peygambere Kuran'ın yanında Kuran'ın misli de verilmişse bu durumda hem Kuran'dan hem de peygambere verilen Kuran'ın mislinden hesaba çekilmemiz gerekir. Hesaba çekileceğimiz Kuran'ın misli şeylerin bilinmesi gerekmez mi?
Peygamberimizin “Bu Kuran ayeti, bu da Kuran'ın misli” diye bildirmesi gerekmez miydi? "Bize bu Kuran yeter; onda neyi helal bulursanız, onu helal kabul ediniz; onda neyi haram bulursanız, onu da haram biliniz" diyen birisinin suçu nedir? Allah bizleri yeterli olmayan bir kitaptan mı sorumlu tutacak yoksa?
Peygamber bütün müslümanlara örnek olan kişidir
Peygamber adına yalan uyduranlar önce uydurdukları bu hadisi öne sürerek uydurdukları yalan ve iftiraların önüne geçmişler, daha sonra peygamber adına her türlü yalanı rahatça uydurmuşlardır.
Bu gafiller, bu cahiller şunu bilsin ki Allah'ın Resulü, Allah'ın dinde eksik bıraktığı, eksik kalan yerleri tamamlayan din tamamlayıcısı değil, tam ve mükemmel olan İslam dinini en mükemmel şekilde yaşayan ve insanlara örnek olan kişidir. Rasulullah (as) tevhidi esasları bildirirken, devlette devlet başkanı, orduda komutan, mahkemede kadı, evde ev reisi, namazda imam olarak kendisi de elbette konuşmuştur. Ancak onun söylediği bu sözlerin hiçbiri, tebliğ ettiği Tevhid ilkesine ve ahlak edindiği Kuran’a aykırı değildir. Aykırı ise bu sözler onun adına yapılan bir uydurma ve Allah'ın resulüne iftiradır.
Allah hükmü koyan şari iken, peygamber de bu hükmü en güzel şekilde uygulayan ve hem kendi zamanındaki müslümanlara, hem de kıyamete kadar bütün müslümanlara örnek olan kişidir.
Nureddin ÖZDEMİR
Ayrıca, "AKP'nin Yaptığı İslami Değil İslamizasyondur" yazımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
