Oy Vermek Şirktir, Oy Veren de Müşriktir

oy-vermek-sirktir-oy-veren-de-musriktir-akide-org

Başta şunu belirtelim ki biz sünni, şii, selefi değil, sadece müslümanız.

Demokrasi ile idare edilen ülkelerde insanların belirli seçim dönemlerinde sandık başına giderek kendileri için yasama yetkisine sahip olacak yöneticileri seçmeleri açık bir şekilde şirk olduğu gibi aynı zamanda bu eylem Allah’ın dininden başka bir dinin -yani demokrasi dininin- gereğini yerine getirmektir. Hiçbir müslüman için böyle bir fiili işlemesi caiz değildir. Her din bir yaşam şekli, her yaşam şekli bir dindir. Dolayısıyla İslam bir din olduğu gibi demokrasi de bir dindir ve sandık başına gidip oy kullanmak Allah’a ortak koşulmasını tasdik etmektir, demokrasiye biat tazelemektir. Sandığa oy pusulasını atan imanın pusulasını kaybeder. Sandığa attığı oyla Allah’a olan imanını sandığa gömer. Tevhid inancını öldürür, şirk inancını diriltir. Allah Azze ve Celle yüce kitabında birçok ayetinde hakimiyetin -yani kulların fiillerine dair emirler ve yasaklar koyma yetkisinin- sadece ve sadece kendisine ait olduğunu, hükmünde hiçbir ortak kabul etmediğini apaçık bir şekilde beyan etmiştir. Allah Subhanehu ve Teala mealen şöyle buyurmuştur:

“(...) Hüküm vermek yalnızca Allah'a aittir: O, size, kendisinden başkasına tapmamanızı emretti. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” (Yusuf Suresi 40. Ayet)

Günümüzdeki belamların ve bazı İslamcı müşriklerin insanları demokratik küfür sistemlerinin partilerine oy vermeye davet etmeleri veya küfür ve şirk sistemlerini destekleyenleri şu veya bu nedenle temize çıkarmaları, onların -açıkça ifade etmeseler bile- tevhid inancına ve İslami esaslara savaş açtıklarının apaçık göstergesidir.

Oy Vermek İhtilaflı Bir Konu mudur?

Demokratik sistemlere sahip çıkmak için insanları sandık başına davet eden tağutlar ile sistemin partilerine oy verilmesini isteyen belamlar, insanları açıkça şirke ve küfre çağırmaktadırlar.

"Oy vermek hakkında açık bir hüküm yoktur ve oy vermek itikadi bir mesele değildir, ihtilaflı bir konudur" diyenler de küfür ve şirk eylemlerini meşrulaştırdıkları için şirke ve küfre girerek aynı yolda buluşmaktadırlar. Sistemin iktidar ve muhalefeti ile tüm partileri, gecelerini gündüzlerine katmış insanları tağuti sistemi onaylamak için sandık başına çağırmaktadırlar. Bazı Kurancı geçinen ahmaklar ve muvahhid geçinen muharrifler de her yöne çekilebilecek, herkesi memnun edecek şekilde konuşup yazarak şirki ve küfrü normal bir şeymiş gibi göstermektedirler.

Ey belamlar! Hükmün, hakimiyetin Allah'ın hakkı olduğu açık değil midir?

Ey belamlar! Demokrasinin, cahiliyenin hükmü olduğu açık değil midir?

Ey belamlar! Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenlerin kafir olduğu Kuran'da açık değil midir?

Ey belamlar! Bu tağutların, Allah'ın şeytan işi pislik olarak belirttiği içkiyi, kumarı ve zinayı kanunla serbest bıraktıkları açık değil midir?

Ey belamlar! Bu tağutların faizi serbest bırakarak Allah'a ve Resulüne harp ilan ettikleri açık değil midir?

Ey belamlar! Zulme destek olanların zalim, küfre destek olanların kafir olduğu açık değil midir?

Ey belamlar! Demokrasinin şirk, günümüz tağutlarına destek vermenin küfür olduğunu bildirecek yeni bir kitabın ve yeni bir peygamberin gelmesini mi bekliyorsunuz? Allah'ın indirdiği Kuran size yetmiyor mu?

“İyi bil ki, göklerde ve yerde kim varsa hepsi Allah'ındır; Allah'tan başkasına davet edenler, (Allah’a) ortak koştuklarından başkasına uymuyorlar, onlar sadece zanna uyuyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar.” (Yunus Suresi 66. Ayet)

 

Oy kullanan bir seçmenin muhalefet ettiği şer’i noktalar

1- Oy kullanmak yüce Allah’a ait olan vasfı (Hakimiyet) bir başkasına vermektir, ki bu da şirktir. Seçmen oy verdiği kişiye kanun yapma yetkisi vermektedir. Ancak insan hayatını düzene koyan kanunlar Allah’tan olmalıdır. Bu konuda hiç kimse hak sahibi değildir. (O Allah) “(...) Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz." (Kehf 26) İşte oy veren kişi hükümde oy verdiği kişiyi Allah’a ortak kılmış olur.

2- Oy kullanmak Allah dışında ilah edinmektir.

3- Oy kullanmak İslam’a girişin ilk şartı olan “tağutu red etmek” ilkesine aykırıdır.

4- Oy kullanmak peygamberin metoduna muhalefet etmektir.

5- Oy kullanmak, oy verdiği kişinin suçuna ortak olmaktır.

6- Oy vermek Allah’ın hükmüyle hükmetmeyen zalim, kafir ve fasıklara velayet ve vekalet vermektir.

Seçim sandığına giden bir vatandaşın bu davranışının anlamı -kendisi ister işin şuurunda olsun ister olmasın ve ister bu anlama geldiğini bilmekle kalbinden bunu onaylamasın, fark etmez- zahiren şudur: ”Ben sahip olduğum kendi payıma düşen egemenlik hakkımı, filan partiye veya falan kişiye bana vekaleten kullanmak üzere belirlenen süre içerisinde devrediyorum.”

Daha sonra “milletvekili“ denilen bu kimselerin bir mal ve bir meta gibi alınıp satılmaları, seçmenlerini herhangi bir şekilde hesaba katmaksızın yasamalarda (kanun koyma) ve tasarruflarda bulunmaları, hatta seçmenleriyle birlikte ülkelerini bile yeri geldiğinde satmaları, seçmenleri de dahil olmak üzere bütün milletin başına çorap örmeye kalkışmaları, ülkenin ve insanların menfaatlerini peşkeş çekmeleri gibi konular üzerinde hiç durmayalım. Çünkü bizim için asıl önemli olan seçime katılmanın ne anlama geldiğidir. O da şudur: “Ben mevcut demokratik düzeni kabul ediyorum. Bu düzenin sınırları içerisinde kalmak üzere, hakimiyet hakkımı şu partinin ya da bu kişinin kullanmasını istiyorum.” Seçime katılmanın bu anlama gelmediğini söylemek mümkün değildir.

Bizim sandığın başına giderken başka niyetler taşımamız, davranışımızın hükmünü değiştirmek için yeterli değildir. İslami bilgisi asgari seviyede olan birisine şöyle bir soru soralım: Bir gavur bize: "Şu münkeri veya şu haramı işleyin; mesela şu şarabı için, yahut şu domuz etini yeyin, o zaman ben de müslüman olacağım, aksi takdirde olmam" dese biz onun dediğini müslüman olmasını sağlamak niyeti ve kastıyla yapabilir miyiz? Evet, böyle bir soru sorsak, kim bize: Niyetiniz o gavuru müslüman yapmak olduğu sürece siz o münkeri ve o haramı işleyebilirsiniz, bundan dolayı sizin için vebal yoktur diyebilir? Demek ki hangi niyetle olursa olsun ve rey verdiğimiz parti veya kişinin niteliği ne olursa olsun, seçmen olarak seçime katılmanın anlamı -kurulu bulunan demokratik düzeni kabul etmek olarak yorumlanmasa bile- en azından reddetmemek anlamına gelir.

“Yüzleri ateşte evirilip çevrildiği gün, eyvah bize! Keşke Allah’a itaat etseydik, peygambere itaat etseydik! Derler. Ey Rabbimiz! Biz efendilerimize ve büyüklerimize, liderlerimize uyduk da onlar bizi yoldan saptırdılar. Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver, onları büyük bir lanetle rahmetinden kov derler.” (Ahzab Suresi 66-68)

Nureddin ÖZDEMİR


Ayrıca, "Firavunlar mı, Yoksa Allah ile İnsanları Aldatan Belamlar mı Tehlikeli?" yazımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
İslâm Akîdesi

Akîde.org ekibi olarak yazılarımız ile; mezhepçiliğin, kör taassubun, uydurma hadislerin ve tam ters istikâmetteki hadis inkarcılarının gürültüleri arasında gerçek İslâm'ı arayanlara ulaşmayı amaçladık. Dinde tek kaynağımız Kur'ân-ı Kerim, örneğimiz ise Hz. Muhammed'dir...

Daha yeni Daha eski