Ehveni Şer Diyerek Şirki Meşrulaştıran Müşrikler

ehveni-ser-diyerek-sirki-mesrulastiran-musrikler-akide-org

Bazı kimseler seçimlere katılmak, Allah'ın hükmüyle hükmetmeyen tağutlardan birine destek vermek ve işledikleri şirki meşrulaştırmak için olmadık zorlama tevillerle fasit yollara başvurur ve sanki mecburlarmış gibi küfrün partileri arasından birini destekleme yoluna giderler! Bununla beraber şöyle derler:

"Biz de biliyoruz parti yolu ile İslam gelmez. Allah’ın istemediği bir usuldür, yoldur ama mecburuz. Ne yapalım? Nasılsa bir parti, bir kişi başa gelecek ve bizi yönetecek. Biz de partilerden ya da adaylardan bize en yakın olanını seçiyoruz. Bari müslümanım diyen geçsin, bize en yakın olana destek verelim, bizim için faydalı işler yapsın. Müslümanlar üzerindeki baskıyı kaldırsın. Müslümanlar da devlet dairelerinde iş bulabilsin ve başörtülüler için yasaklar kaldırılarak okuma ve çalışma imkanları verilsin. Bu menfaatlerden faydalanabilmek için oy kullanıyoruz ya da aday oluyoruz..."

Böylece nakile değil, heva ve hevese uyarak ve adeta onları putlaştırarak kendi mazaretlerine kılıf bulma yoluna girerken “özrü kabahatinden büyük” durumuna düştüklerinin farkına da varmazlar. Müslüman yapacağını Allah için ve Allah adına yapar. Laiklik ve demokrasi adına yapılanlar Allah katında bir anlam ifade etmez.

Hiçbir zorlama ve mecburiyet yokken ehveni şerri tercih etmek, şerre razı olmak demektir. Müslüman şerrin ehven olanına veya olmayanına değil, hakka talip olmak zorundadır. Ehveni şer mantığı ise hayra giden yolu tıkayacağı, şerri sevdireceği ve tabi kılacağı için, esas büyük şerden daha zararlı olabilir.

Sol partilere göre ehveni şer diye takdim edilen sağ partiler, şeriatın bir tek haramını bile kaldıramamış ve bir farzını bile kabul ettirememiştir. Faiz, içki, kumar ve zina gibi konularda bile hiçbir şey yapamamıştır.

Mecelle'de Ehveni Şer Kavramı

Ehven kelime anlamı itibariyle, "daha hafif"; şer ise, hayrın karşıtı olup, "meşru olmayan her türlü iş" demektir. Terkip olarak da ehveni şer, diğerlerine kıyasla zarar ve fenalık bakımından daha hafif olan kötülük anlamında kullanılır.

Mecelle'de "İki şerden, daha hafif olanı (ehveni şerreyn) ihtiyar olunur" (Mecelle, md. 29) şeklinde bir genel kural bulunmakta olup, bununla anlatılmak istenen şudur:

Caiz ve meşru olmayan iki şeyden birinin işlenilmesi durumunda kalınırsa, bunlar arasında kötülük ve fenalık bakımından daha az ve hafif olanı tercih edilir. Çünkü, haram olan bir şeyi işlemek, ancak zaruretten dolayı mübah kılınmaktadır. (Mecelle, md. 21)

Zaruretler de kendi miktarlarınca takdir olunacağına göre (Mecelle, md. 22), daha hafif olan dururken, daha ağır ve büyük bir haramı işlemek zaruret sınırını aşmak olur.

Aynı içerikte olmak üzere, "İki kötülükle karşı karşıya gelince daha hafif olanı işlenerek büyüğünün çaresine bakılır" (Mecelle, md. 25) ve "Daha şiddetli olan zarar, daha hafif olan zararla izale olunur" (Mecelle, md. 27) şeklinde iki genel kural daha vardır ve bunların her üçü de yaklaşık olarak aynı anlamı ifade eder.

Bu genel kuralı, pek çok alana uygulama imkanı vardır. Bu kuralın uygulama örneklerinden biri şöyledir: Birisi, yanında anne ve babası olmayan sokaktaki bir çocuğu kaçırırken orada bulunan bir kişinin "bu benim çocuğum" diyerek yalan söyleyip çocuğu kurtarması, çocuğun kaçırılmasına göre daha hafif (ehven) olan şerdir. Yine bir kimsenin çok değerli bir incisi yere düşmüş ve bir tavuk tarafından yutulmuşsa, incinin sahibi, tavuğun değerini ödeyerek tavuğu sahibinden satın alır (Mecelle, md.902). Bu durumda tavuğun sahibi, tavuğu satmamazlık edemez. Şayet direnecek olursa fiyatı kendisine ödenerek tavuk ondan cebren alınır. Kural olarak bir kimsenin malını rızası hilafına satmak caiz değilse de, burada daha büyük bir zararı gidermek amacıyla, daha hafif olan zarara katlanılmış ve söz konusu kural gereğince, mülkiyetin dokunulmazlığı prensibine bir nevi sınırlama getirilmiştir.

İki şerden ehven olanı seçmenin anlamı, bir kişinin caiz olmayan iki işten birini seçmek durumunda kalması halinde daha az haram olanı seçmesidir.

Bunun ilk şartı: Helal yolun tamamen tıkanması ve onu seçmenin hiçbir yolunun kalmamasıdır. Ancak bu şartlarda bir kişi için iki şerden ehven olanı seçmek caiz olur. Hayır yolunun (haramdan uzak kalmanın) az da olsa mümkün olduğu durumlarda, basiretsizliği, sebatsızlığı ve tembelliği nedeniyle iki şerle karşı karşıya kalan kişi doğal olarak günahkar olacaktır.

İkinci şart ise: İki şerden birine rastgele, keyfi olarak, kolaylık veya başka bir nedenle "ehven olan budur" dememektir. İslam fıkıh usulüne göre, şerlerin hangisinin hafif veya ağır olduğu belirlenmek zorundadır.

Bu konuda başka bir örnek daha verilebilir: Mazlum bir kişinin, güçlü bir zalimin elinden kurtulup size sığındığını ve size onun canını kurtarma imkanı doğduğunu varsayalım. Bu durumda zalim kişi size o mazlum kişiyi sorduğunda önünüzde iki yol vardır: Ya yalan söyleyerek mazlumun canını kurtaracaksınız ya da doğruyu söyleyip onu ele verecek ve ölümüne sebep olacaksınız. Burada yalan söylemek kesinlikle çok daha iyi olacaktır. Çünkü doğruyu söyleyince işin ucunda mazlumun ölümüne sebep olmak gibi büyük bir kötülük işleme ihtimali vardır.

Şer kötülük demektir. Kötülük iki nevidir: İlki islam içerisinde şerdir, ki kişinin helal itikad etmeden bir günahı işlemesidir. Bu bir şerdir, ama insanı dinden etmez. Usulü fıkıhdaki "İki şer toplandığında ehven olan tercih edilir" esası buna binaendir. İkinci noktada küfür ve şirkin de bir şer ve şerrin en büyükleri olduğunu biliyoruz... Ama ne bir fıkıh ne de bir itikad alimi "Küfür ve şirk noktasında ehveni şer olanı tercih edilir" demişlerdir. Küfür noktasında ehveni şer tercih edilemez. İmanın lezzeti küfrün her nevinden kaçmak ve sakınmaktır, mesele budur. Ehveni şer esasını kullanmaları onların aleyhlerine bir delildir, lehlerine değil. Çünkü o muamelatla alakalı bir esastır. Muamelat esaslarını akaid esaslarına kullanamayız. Tüm akaid ve usul kitabları ehveni şerrin bu manada aleyhine delildir. "İki küfür inanışı varsa biri tercih edilebilir" diyen itikad kitabı varsa o da onların delili olsun..

Ehveni Şer Kavramının İstismarı

Günümüzde ehveni şerreyn kavramının en çok kullanıldığı ve istismar edildiği konu, şirk ve küfür olan demokratik sistemlerin partilerine oy verme meselesidir. Daha doğrusu bir partinin, diğerine nispetle daha ehven olduğu düşüncesiyle oy kullanmaktır. Oysa bu partiler laik, demokratik şirk sisteminin parçalarıdır ve bir ahtapotun kollarıdır. O partiler iktidar olduklarında da mevcut küfür sistemini uygulamaktan başka bir şey yapmayacaklardır. Dolayısıyla bir müslümanın gayri islami olan partilerden herhangi birine destek vermesi asla caiz değildir, şirk ve küfürdür. Bu apaçık bir şirk ameliyyesidir. Zaman içerisinde şahit olunmuştur ki ehveni şerreyn kaidesini istismar edenler daha sonraki yıllarda, gayri islami bu partilerden diğerlerine göre daha iyisinin (!) desteklenmesinin farz olduğunu dahi söyleyecek duruma gelebilmişlerdir! Hevaları uğruna politize olup demokratik sisteme entegre olan birçok kimse, beğendikleri bir partiyi desteklemenin farz (!) olduğunu ispat (!) uğruna maalesef ki birçok nassı tahrif etmektedirler.

Bu kaidenin diğer bir istismar yönü de, beşeri ideolojilerden birini diğerinden daha iyi kabul edip desteklemektir. Demokrasi’yi veya Liberal Kapitalizm’i Komünizm’e yahut da Sosyalizm’e karşı savunmak gibi! Oysa bunların hepsi de insanların uydurdukları bozuk düzenlerdir! Hakkın ta kendisi ise İslam sistemidir.

Şirkten, müşriklikten, müşriklerden, tevil adı altında ilahi hükümleri tahrif etmekten, bilerek veya bilmeyerek Allah'a iftira etmekten ve ehveni şerreyn kaidesini istismar ederek küfre girmekten Alemlerin Rabbi olan Yüce Mevlamıza sığınırız.

Nureddin ÖZDEMİR


Ayrıca, "Salat'tan Kasıt, Destek ve Duadır Diyenler" yazımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
İslâm Akîdesi

Akîde.org ekibi olarak yazılarımız ile; mezhepçiliğin, kör taassubun, uydurma hadislerin ve tam ters istikâmetteki hadis inkarcılarının gürültüleri arasında gerçek İslâm'ı arayanlara ulaşmayı amaçladık. Dinde tek kaynağımız Kur'ân-ı Kerim, örneğimiz ise Hz. Muhammed'dir...

Daha yeni Daha eski