Rivayetperestler tarafından rakibini susturmak için sunulan, uydurma olduğu nasıl da belli, hem de taptaze sıcağı sıcağına...
Öncelikle belirtelim ki, peygamber adına uydurulmuş yalan ve iftiraları reddetmek, peygamberi reddetmek değildir. Peygamberi reddetmek, "Bu sözü peygamber söylemişse bile inkar ediyorum, kabul etmiyorum" demektir.
İnsanlar peygamber adına uydurulmuş yalan ve iftiraları kabul ettirmek için önce bunu uyduruyorlar ve sonra bunu kalkan edinip arkasından her türlü yalan ve iftiraları peygambere mal ediyorlar. Herhangi bir hadis kitabında geçen "gale Resulullah" diye başlayan her sözü peygamberin ağzından çıkmış gibi toptan kabul edenler Allah'a ve resulüne iftira atanlardır.
Nedense peygamber adına hadis uyduranlar hep "Bir zaman gelecek" diye söze başlayıp, sonra istediklerini peygamber adına uydurup servis ediyorlar. Bakın bu uydurma hadiste de Kuran'a bakmak büyük bir cürümmüş gibi lanse ediliyor. "Kuran'a bakmasan da olur ancak hadislere bakmasan peygamberin kınadığı kişilerden olursun" demek istiyorlar.
Oysa Kuran'a bakmadan baktığın her şey zandır.
Çünkü Kuranı Kerim adına ayet uydurulmaz, ancak peygamber adına hadis uydurulabilir.
Kuran'a bakmayınca da herkes istediği sözü hadis diye insanlara pazarlar.
Bu rivayet, senedinde yer alan Yezid b. Eban er-Rakkaşi adlı ravi sebebiyle zayıf kabul edilmiştir. (Bkz.: Heysemi, Mecmaüz-Zevaid, Darul-Kütübil-İlmiyye, Beyrut, 1988, c: 1, s: 155)
Hadis ilmi açısından böyle bir hadis delil olarak alınamaz.Nureddin ÖZDEMİR
Ayrıca, "İnsanları Putlaştırma Nasıl Başlıyor?" yazımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
